23 Haziran 2013 Pazar

                                GEZİ PARKI DİRENİŞ  

          Ne de güzel bir direniştir ''GEZİ PARKI''. Nasıl da güzel duygular beslemekte insanlar ve nasıl müthiş bir akıma kulak verip destek çıkmışlardır. Sahip çıkmışlardır parkımıza. Evet belki de o ilk haftanın, günlerin heyecanını gaz ve tomayla canlı bir şekilde görememiş olsamda sosyal medyadan destek vermeye çalıştım. Aslında aile olarak desteği her alandan verdiğimizi düşünmekteyim. Sevgili ablalarım ''GEZİ PARKI'' nda direnirken bende sosyal medyadan direnişe destek veriyordum.
          Ancak her ne olursa olsun, nasıl güzel şeyler yaşanmışta olsa kimse 4 canın hesabını veremez. Ya da şöyle bi' düzeltme yapayım: Buna sebebiyet veren hiç kimse 4 canın hesabını veremez. 
          Ziyadesiyle üzüntülü olaylar yaşamış olabiliriz ama bir o kadar da güzel olaylar yaşandı direnişte. Bir festival tadındaydı ''GEZİ PARKI''. Bir ülke olsa yaşamak isterdim. ''Çare Drogba'' yazılarının kapladığı duvarlar gördüm resimlerde. ''Çarşı'' yazıları. ''Red Hack'' amblemleri ve daha nicesi. Ya da Facebook'ta profilleri süsleyen bunun gibi anlamlı resimler:
          Çok mutlu etti beni bu resim. Esasında futbola gönül verenlerin aralarındaki ezeli rekabete karşı birbirlerinin; birbirimizin karagün dostu olduğumuzun kanıtı oldu bu direniş. Davulcu Vedat Abi'mizin de belki kısmeti açılmıştır. Ki bence kızlar peşinde köle. Veya Ali KOÇ gibi birinin BEŞİKTAŞLILARIN, GALATASARAYLILARIN kalbini kazanmak için iyi bir de şans olmuştur. Ama iyiki de olmuştur. Çarşı taraftar grubu yine kendi çizgisini, farkını, asaletini ortaya koymuştur. GFB (Genç Fener Bahçeliler) 'lileri sevmemi sağlamıştır bu olaylar. Tek Yumruk 'lulara zaten duyduğum sempatiyi 2'ye katlamıştır. Takımlar ve taraftar gruplarıyla ilgili kısacası iyi şeyler hissetmeme sebebiyet verdi bu direniş . . .
          Birde geyik kısmı var olayın. Farklı bir mizaha kavuştu sevgili yurttaşlarım. Bu direniş komedi anlayışımıza yeni bir bakış açısı kazandırdı. Artık esprilerimiz : ''Klişeden uzak, espriye çok müsait'' tarzında. Yani kelime oyunlarımı desem, laf ebeliklerimi desem her türden espri çeşitlerimiz bulunmakta halk olarak. Yıllardır Türkiye'nin esprisini düzeltmeye çalışan İsviçreli Bilim Adamları; artık rahat bir nefes alabilir. Çünkü ''GEZİ PARKI'' bizi ince zeka espri donanımına kavuşturdu. Yani ''GEZİ PARKI'' komedi anlamında da bize artı kazandırdı.
          Şimdi gelelim işin benim dahil olduğum kısmına. Bu hafta Cuma günü gittiğim Abbasağa Forum'unda konuşma yaptım. Konuşmam (eksikler elbette olabilir) şu şekildedir: ''Merhaba, ismim Havanur, 12 yaşındayım. Öncelikle; bana bu yaşımda gezi parkı gibi bir direnişi yaşattığınız için hepinize teşekkür ederim, lütfen burada olanları kimse mustafa kemal' e, recep tayyip erdoğan' a, kemal kılıçdaroğlu' na veya herhangi bir siyasi kimlikle tanımlamaya calışmasın. Bu onların siyaseti ile ilgili bir şey değil, bu halkın kendi siyaseti! Benim önerim; bu parklar yaygınlaşsın ve her parkın kendi içinde konuşup, tartışabileceği halk meclisleri oluşturulsun! Son olarak gezi parkını ve tüm direnişçileri selamlıyorum. Yaşımdan ötürü yanlış bir şey söylediysem beni mazur görün, teşekkürler.''
          Cuma günü böylesine güzel olmuş olabilir. Ama Cumartesi günü göğsümün kabaracağı gündü. Çünkü bende gaz yedim. Ama cidden hiç korkmadım. Aksine karnımda kelebekler uçuşuyor, gözlerim bu ana tanıklık ettiği için kırmızı kırmızı parlıyor, beynimde mutluluk sinyalleri kol geziyordu. Kısacası gaz yemek beni onurlandırıyor, yüceltiyordu. Bu sırada Abbasağa'da başlıyan ünüm sanırım ileriye taşınmış olacak ki sığındığımız yerden çıkmak için beklerken; orada ki bir genç kız bana ve ablamlara doğru: Bu kız dün Abbasağa'da konuşma yapan kız mı? diye sordu. Ablamlar evet cevabını verdi. O zaman ne kadar güzel ve anlamlı bir konuşma yaptığımı, ayrıca ablalarıma da böylesine bir çocuk yetiştirdikleri için tebriklerini sundu. Hem ben, hem de ablamlar çok memnun oldu. Buradan o genç kızı da selamlıyorum. 
          Bu arada Gaviscon ilacını bulan kişi Ateist olsa bile Allah'ım ona cennet en güzel yedir nasip etsin (AMİN).
          Bu direnişe ben bu yaşımda bu kadar üzücü ve güldürücü olaylar koyabiliyorken, böylesine acımasız davranan bir polis ve halkına böylesine zulüm eden bir iktidarı savunmamı ya da savunulmasını bekleyenler koca bir yanılgı içindeler bunu da söylemiş olayım! Dün yediğim gaza değil ama eve dönüş yolunda en çok korktuğum hayvanlardan olan kedinin ayağımın üstünden kılpayı geçişini koca bir sessizlik ve o korkunun güzelliğini, gaz, tazyikli su, jopla değiştiren senaristlere bu senaryo tutmaz diyorum. Bir çocuğun korkularını çalmanın ne kadar alçakça bir şey olduğunu umarım tez zamanda anlarsınız. Korkularımı yaşatmadığınız için teşekkürler. . . 
                      HER ŞEYE RAĞMEN; HER YER TAKSİM, HER YER DİRENİŞ!
                      HER ŞEYE RAĞMEN; DİREN TAKSİM!
                      HER ŞEYE RAĞMEN DİREN GEZİ PARKI!bu biber gazi bir harika dostum