20 Nisan 2020 Pazartesi

büyücünün şarkısı

güneşin içinde bir rüyaya uyanıyorum
ağaçlar peşimi bırakmıyor, buraya kök salacağım
yürüyorum ve yemyeşil bir gece
bu gece bana ait, geceyi tanıyorum
aşinalığından korkuyorum, çünkü
bir kez daha düşersem kaybolacağım
-bu gecenin içinde


kelimelerden bir oyun kurdum
minik deve soruyorum:
bu oyuna heves ediyor musun?
hayır, diyor. köşeme çekiliyorum
beni yerin altına çağıran
ve göğe doğru çeken köşeme
-artık ne yerde ne de gökte


bir düşün peşinden düşüşe doğru
koşmaktan ve anmaktan yorulmuyorum 
çünkü biliyorum ki ben yaşayacağım
hiç kadarken ama sonsuz yaşında
sonsuz ömrümün hiçte kaçında
bu yüzden yerküreye bir şarkı söylüyorum
-seni ağaçların altında göreceğim


ellerimle sıyırıyorum geceyi
gecenin açtığı geçitin içinden
tüm ruhlara sesleniyorum, yankılansın:
suyun sesine karışsın rüzgâr
ve işitenler kollarını açsın
vadedilen, bahşedilen tüm dünyalara
-kurutulmuş bir ayın ışığının altında


büyücü görmeyi arzuluyor
bir yansımadan bakıyor dünyalara
ancak yansıma bir yanılgıdan ibaret
zamanın karanlığı boyunca
fark edilemeyecek hakikatin içinde
-geleceğin geçmişindeki ateşte