3 Mart 2016 Perşembe

                                     hayat güzeldir

        Merhaba! ''Yaşamak güzel, bildiğin gibi.'' cümlesi kol gezerken aklımda şu sıralar, sanırım kendime bile uzun süredir yaşıyor olmanın güzel bir his olduğunu hatırlatmıyorum. Bunu çok sık olarak dile getiren ben için, büyük bir kayıp olmalı. Hatta birkaç akşamdır neler yazabileceğimi düşünüyorum yaşamanın güzelliği ile ilgili. Çünkü o kadar uzun süredir buna değinmemişim ki. Ne kendime ne de bir başkasına. Zaten bu süre zarfında kimseye de içtenlikle ''Nasılsın?'' diye sormadım; kendim bile nasıl olduğumu bilmiyorken, bunu sormak anlamsız geldi. Şimdi ''Nasılsın?'' diye sorduğumda, bana gelecek olan yanıtlara hayat dolu şeylerle karşılık verebileceğim aylardayız. Bahardayız. Sanırım her şeye rağmen yaşadığımı hissettiğim anlarda, dünya çok daha mükemmel bir yer.
        Okulumun binasını falan sevmem pek, beni çok boğar. Çevresinde de koskocaman bir site var. Etrafımdaki insanlardan da sevdiğim yalnızca birkaç kişi. Ama geçen hafta çiçeklenmeye başlayan ağaçlar fark ettim. Sonra evimin bahçesinde de aynı çiçekten açan bir ağacımızın olduğu geldi aklıma. Servis camından baktığımda yol kenarlarında da vardı aynı çiçekler. Durup düşündüm, o çiçekler geçen sene de vardı. Ondan önceki senelerde de. Yılın bu zamanları yalancı bahar zamanlarıdır. Meyve verecek ağaçların dalları bazen mora, bazen pembeye, bazen de beyaza boyanırlar. Ne zaman bahar gelecek olsa, ilk onlar müjdeler güneşi. Mavi göğü, beyaz bulutları ve geç kararacak olan havayı. Hava geç kararınca her şey daha kolay gibi, size de öyle olmuyor mu? Baharın, yazın sıcağı falan değil; baharın, yazın her adımda beni takip eden güzel izlerindendir bu kadar sevişim. Öylesine kırılgan bir güzelliği var ki bu ayların, bilmem nasıl anlatayım. 
        Cumartesi günü yürüdüm, İstanbul'u İstanbul yapan birkaç yeri gezdim. Vapura bindim, dışarıda oturdum. En çok da vapurda dışarıda oturabilmeyi, ellerim cebimde olmadan yürümeyi özlemişim. Elimde olsaydı daha çok yürürdüm o gün. Elimde olsaydı havayı, o gün geç kararması için ikna ederdim. Yürümeyi özlemişim çünkü. Yer yer yüzüme çarpan rüzgârları özlemişim. Bunca telaş içinde sakin kalabilmeyi. Bunlar güzel şeyler kendi adıma, yaşadığımı hissettiren şeyler. Yaşanmış ve yaşanacak ne varsa, hiçbiri problem olmuyor bu vakitlerde. Çünkü biliyorum, yine bahçedeki ağaç gibi çiçeklenecek sokaktaki dallar. İnsanların telaşları varken, ben yine sakin kalacağım.
        Sağımda kavga eden çiftler, arkamda kediye ürkekçe yanaşan bir çocuk, arabaların arasından sıyrılan bisikletler, gökkuşağının ardında bir yerde saklanan birkaç damla yağmur, düşündüğüm ve hissettiğim her şey ile bir baharın daha başına gelebilecek kadar şanslı olan ben. 
        Gözlerimi güzel bir rüyaya yumacağımı biliyormuşum gibi, sonsuz olsun baharlar. Sevdiğim ve sevildiğim her şey adına, teşekkürler tüm karlara rağmen açan çiçekler. Morunuz da güzel, pembeniz de.