21 Temmuz 2015 Salı

                                aşk hiç biter mi?             

        Merhaba! Temmuz sıcakları, bayram ziyaretleri, toplanamayan harçlıklar falan derken yine buradayım. Burada da ziyadesiyle bahsetmiş olduğum ''Gözlüklü Çocuk'' geldi aklıma, bayağı özlediğimi fark ettim. En çok da o zaman nasıl hayat dolu olduğumu ve onu nasıl temiz bi' aşkla sevdiğimi hatırlayınca, o günlerimi mumla arar oldum son birkaç günde.
        En son görüşmemizden bu yana yaklaşık iki buçuk yıl geçti. İki buçuk yıl içerisinde yalnızca bir kez Facebook'tan şu konuşmayı yapabildik:
''- Sizin Eren'le oynadığınız bir oyun vardı? Böyle deftere kareler çizip, ülke falan alıyordunuz?
 - Şehir kapmaca mı?
 - Evet, o! Bayağı uğraşıyordunuz, kare falan çiziyordunuz.
 - En sonunda da çöpe gidiyordu.
 - Evet, ne güzeldi o zamanlar ya.''
        Bu konuşmaya bakar bakar hüzünlerim arada, çünkü içinde binlerce ruh hâli barındırabiliyor.
        Şimdi bakıyorum da, gerçekten güzeldi onu sevişim. En sevdiği renk, hava durumu, tuttuğu takım, izlediği çizgi film, en sevdiği yemek, tatlı... Hepsi hâlâ ezberimde, hepsini hâlâ sayabiliyorum. Ama işte baktığım zaman geriye; ben 5 yıl boyunca onu sevdim, 5 yıl boyunca her sabah onu görürüm diye okula gittim. Şimdiyse bizi birbirimize bağlayan hiçbir şey yok. Ne aynı okuldayız, ne aynı yerlerdeyiz. Aynı gökyüzü altında, binbir farkla değişik hayatlar yaşıyoruz. Aynı gökyüzü altında, başka sabahlara uyanıyoruz. Tüm bunlara rağmen hâlâ onu en iyi tanıyan insan olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Sevmiştim, hem de çok. Bi' ara sırf en sevdiği renkler mavi ve turuncu diye, evde su içerken bile mavi ve turuncu bardaktan içerdim.
        5 yıl boyunca yoğun duygularla sevdiğim bu insan, günün birinde okuldan ayrıldı. İlk sene okula ziyarete geliyordu, birkaç dakikalığına da olsa görüyordum. Sonra zaman girdi araya, koptuk. Sonra, sonrası hiç olmadı. Bitti.
        Ondan sonra kimseye aşık olmadım. Arada hoşlandığım kişiler oldu ama bir kişi haricinde sevdiğim, bu kadar çok sevdiğim kimse olmadı. Ama şunu fark ediyorum ki, bi' daha kimse o günlerdeki kadar mutlu etmeyecek. Sürekli kafamda ''Bu acı geçiyor mu?'' sorusu yankılanacak. Hep bir acı, hep bir engel olacak arada. Tıpkı şu anda olduğu gibi. Tıpkı şu an sevme hâlinin beni bitiriyor olduğu gibi.
        Elimde ona dair yalnızca bir vesikalık fotoğraf ve bir küçük not var: ''Kalbin gibi kadar temiz bu sayfayı bana ayrıdığın için teşekkürler.'' Bir fotoğraf ve bir not. İlk aşktan geriye kalan iki güzel anı. Koca 5 yıla karşılık iki güzel şey. Tıpkı defter arasında kalan bir çiçek gibi.
        Aşk hiç biter mi?



     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder